Anasayfa     Günün Haberleri     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  29 Mart 2024

   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   Z KUŞAĞI..!!!   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   CANPOLAT KIRSALA DEVAM DEDİ   CAMPOLAT Kırsalı İhmal Etmiyor   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI  



Site İçi Arama

Röportaj

AKTÜRK-DEMİR RÖPORTAJI

 Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartacağız.RÖPORTAJ: MÜSLÜM AKTÜRK

Anket

URFASPOR KÜME DÜŞER Mİ?
EVET
HAYIR
FİKRİM YOK

Günün Manşetleri

Günün Fotoğrafı

Önemli Linkler

Hava Durumu

Yanında mıyız, Karşısında mıyız?

 

Terörün Yanında mıyız, Karşısında mıyız?

Bugün Cuma…

Müslümanların bayramı…

Ama küresel emperyalistlerin aramıza ektiği nifak tohumları yüzünden Müslüman ülkelerin hepsi bir ateş çemberi içinde…


Müslümanlar küfre karşı tek yumruk olamıyor, tek yumruk olup küfrün kafasına inememenin cezasını da yine Müslümanlar çekiyor…

Hiç hak etmediğimiz halde bu cezadan en büyük pay da bize, yani yüzyıllarca “İslamın Bayraktarlığı”nı yapmış olan büyük Türk milletine düşüyor.

Pekiyi biz ne yapıyoruz;

Dönemin hükümetlerinin uyguladığı yanlış/hatalı güvenlik politikaları sebebiyle iyice azan teröristler 2015 Temmuz - 2016 Şubat arasındaki 7 aylık sürede 280 canımızı (sivil vatandaşlar hariç) aldılar… Tam 280 şehit!

Ama kimse oralı değil, televizyonlar normal yayın akışlarına devam ediyor, eğlence programları, diziler, sinemalar tam gaz… Vur patlasın, çal oynasın!
Güvenlik mensuplarımızın şehit edilmesine tepki göstermek için bu ateşin kendi ocağınıza düşmesini mi bekliyorsunuz?

Şehit vermekten daha kötü olan bir hususun varlığını bu süreçte öğrendik ki;
O da şehit haberlerine alıştırılmış olmamızdır.
Evet, şehit haberlerine tepkisiz kalışımızın sebebi, bir nevi uyuşturulmuş olmamız, alıştırılmış olmamızdır.


Ama artık bu gaflet uykusundan uyanmanın zamanı gelmiştir.
Madem ki; bu mübarek Cuma gününde 8 Mehmetçiğimizi şehit verdik,
8 Ocağa ateş düştü, ciğerlerimiz yandı, kavruldu…


O zaman bizler vatandaş olarak öncelikle safımızı belli etmeli ve ardından da yasal çerçeveler dahilinde tepkimizi dile getirmeliyiz…

Neler yapabileceğimize bir bakalım;

Özellikle doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan namuslu, dürüst ve devletine bağlı her vatandaş korkmadan, çekinmeden göğsünü gere gere evinin balkonuna Türk bayrağını asmalıdır.

Evler, sokaklar, caddeler şanlı bayrağımızla donatılınca o şehirde çapulcu, katil teröristlerin değil, vatanperver insanların daha çok olduğu görülecek ve bu şekilde korkup evinde sinen insanlarımızın da özgüvenleri artacaktır.


Lütfen kimse korkmasın, hele hele korkaklığını farklı bahanelerle gizlemeye çalışmasın, çünkü buna tevessül edenler gerçekten komik duruma düşüyorlar.
Bir sefere mahsus yiğit olalım, cesur olalım, 20 yaşında gençlerin uğruna can verdiği o bayrağı en azından balkonumuza asacak kadar gözü pek olalım…


Evinde Türk bayrağı olmayanlar, bir bayrak satın alacak kadar cömert olsunlar. Gerekirse apartman yahut site yöneticileri bayrak satın alıp bina / site sakinlerine dağıtarak bütün balkonlara asılmasını sağlasınlar…

Krathanede, işyerimizde, otobüste, durakta, fırında kısacası her bulunduğumuz ortamda terörün kirli yüzünü anlatarak insanları aydınlatmak da bizim görevlerimiz arasındadır. Terörle topyekün mücadele etmek elzem hale gelmiştir.


Sivil toplum kuruluşları da bu konuda geride durmamalı, halkı aydınlatmalı, teröre karşı tepkisini açıkça ortaya koymalıdır.

Olur olmaz her konuda sırf gündemi işgal etmek adına ortak basın açıklaması yapan sivil toplum kuruluşları bu kez teröre karşı ortak basın açıklaması yapmalı, yürüyüşler, mitingler, konferanslar düzenlemelidir.

Bir sivil toplum kuruluşu ya terörün yanındadır, ya karşısındadır, bunun ortası olmaz, bunun ortası gaflet olur, delalet olur, hıyanet olur!
Hükümet acilen gerekli kanuni düzenlemeyi yaparak teröre karşı tavır almayan sözde sivil toplum kuruluşlarının kapatmalıdır.

Sivil toplum kuruluşu, adının arkasına sığınarak o tabela altında terör örgütlerine yardım ve yataklık yapma hakkını kendinde görenler cezalandırılmalıdır.

Terörist sadece elinde silah tutan ve askere, polise, korucuya kamu görevlisine saldıran kişi değildir. Terörist dağda, şehirde, devlet dairesinde, camide, okulda her yerde olabilir, çünkü terör zihniyeti kişinin beynindedir, damarındaki bozuk kandadır. Bu sebeple, terör örgütü ile dirsek temasında bulunan kamu çalışanları da ibret-i alem için işten atılmalıdır.
Kısacası, terörle mücadele sadece asker, polis ve korucunun işi değildir. Terörle mücadele her Türk evladının asli görevidir.

Bu vesile ile Türk devletinin bekası için gözünü kırpmadan kanını döken, canını veren bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum… El-Fatiha

Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2016 21:06

Yazarın Diğer Yazıları İçin

Yorum Ekle

Yazdır

Flash Haber

URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI

 Taşı toprağı altın değil tarih olan kadim şehir Şanlıurfa'da, uzun yıllardır atıl durumda olan ve kente çirkin bir görüntü veren Hacı Kamil Konağı restore edilerek turizme kazandırıldı.

Köşe Yazarları

Ali ÇİZMECİOĞLU

 

İmam Hüseyin SAVAŞ

 

Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK

 

Mustafa ARISÜT

 

Osman Ataman BİNER

 

Hüseyin GÜZEL

 

Ayten DOĞAN

 

Metin ŞENAY

 

Mehmet CANBEYLİ

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

Anasayfa     Günün Haberleri     Sitene Ekle     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  29 Mart 2024