Anasayfa     Günün Haberleri     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  19 Nisan 2024

   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   Z KUŞAĞI..!!!   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   CANPOLAT KIRSALA DEVAM DEDİ   CAMPOLAT Kırsalı İhmal Etmiyor   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI  



Site İçi Arama

Röportaj

AKTÜRK-DEMİR RÖPORTAJI

 Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartacağız.RÖPORTAJ: MÜSLÜM AKTÜRK

Anket

URFASPOR KÜME DÜŞER Mİ?
EVET
HAYIR
FİKRİM YOK

Günün Manşetleri

Günün Fotoğrafı

Önemli Linkler

Hava Durumu

Devlet Yönetim Şekilleri Ve Seçim

 

Dünyada iki türlü devlet yönetim şekli vardır
Çağdaş ve medeni kabul edilen yönetim şekli;Önceliği kamu yararı ve ülke insanları olan devlet yönetim şeklidir.

Önceliği; Yöneticileri ve yandaşları için rant yaratmak olan devlet yönetim şekli ise ikinci grup olup çağdaş ve medeni kabul edilmeyen zaman, zaman üçüncü dünya ülkesi veya bazen de ''Muz Cumhuriyeti''olarak adlandırılan devletlerdir.

Birinci sınıfa giren devlet sayısı fazla değildir.Uzak doğudaki bir iki devleti saymayacak olursak bu devletlerin tümü Hıristiyan’dır ve Kuzey Amerika kıtasında, Avustralya, Batı Avrupa ve İskandinavya ülkelerdir. Bunlar dünyanın en zengin ve refah düzeyi en yüksek ülkelerdir ve hemen hepsi (sözde değil özde) demokrasi ile idare edilir.Yine hemen hepsi rant devleti olmaktan çıkarak (ülkelerindeki sessiz çoğunluğun sisteme el koyması ile) sınıf değiştirmiş olan hukuk devletlerdir.

Petrol zenginleri dışında rant devletlerinin hepsinin ortak özelliği düşük gelir ve refah düzeyine sahip olmalarıdır.Hiçbiri demokrasi ile yönetilmez, kendini demokrasi sayanlar da tarifini kendilerinin yaptığı sözde demokrasilerdir.

Dört-beş yılda bir sandığa gitmek demokrasilerin olmazsa olmazı olmasına rağmen yaşadığınız demokrasinin kalitesini ve gerçekliğini tayin eden asıl unsur Hukukun üstünlüğü ve Kuvvetler ayrılığı ilkesidir.Rantçı ülkelerde yürütme, diğer güçlere hakimdir. Hukukun üstünlüğü yoktur.Rantçıların ve hakim gücün adalet sistemi işletilmektedir.

Rant hedefli ülke yöneticilerinin birinci kaygısı ve hedefi yakalanmamak ve yargılanmamak olduğu için dokunulmazlıklar tesis edilir. Dokunulmazlıkları olmayan hırsızlar için de dokunulmazlık zırhı sağlamak için değişik usuller icat edilir.Yolsuzluğu dolaylı olarak koruyan yasalar çıkarılır. Yasal boşluklar oluşturulur. İş yaptırmada keyfiliği kolaylaştırmak için,ihale yasaları sayısız defa değiştirilir,yargı tarumar edilir.Yargıçlar ve savcılar emir kulu haline getirilir. Emniyet ve istihbarat yolsuzluk ve yandaşlık manyağı edilir.
Rüşvet ve yolsuzlukların kötü tarafı sadece politikacıların ve yandaşlarının para çalarak zenginleşmesi değildir.Konunun en tahripkâr yanı; yönetimin çarpıklaştırması, sürekli yanlış kararlar alınması ; başta eğitim ve imar yasaları olmak üzere milletin geleceğini doğrudan ilgilendiren hayati konularda çöküş yaratılmasıdır.Bu nedenle bu gibi ülkelerde;Vasıfsız,ne istediğini bilmeyen, rantçı,kolay yoldan (gerekirse haksız) kazanarak kısa zamanda zengin olmayı hedefleyen bir nesil yetiştirmek için eğitim bilinçli olarak yozlaştırılır.
Amaç kamu yararı değil rant olunca, baş şart, en doğru kararı değil en çok rant yaratacak kararı almak olur.Bu nedenle başta imar planları olmak üzere yasaların tümü, rant merkezli kararlara ve yasa kılıfına sokulmuş hukuksuzluk-
lara dayandırılır.

Demokrasi ve hukuk yoksunu rant ülkeleri ,her alanda kötü yönetilir: Yolsuzluğu,yoksulluk ve hukuksuzluğu kolaylaştırmak için liyakat değil sadakat beklenir ve bürokrasi (alabildiğince)kalitesiz olur.Rant devletlerinde emanet ehlinden çıkmıştır.Bunu sağlamak ve devam ettirebilmek için;Hiç bir işi tam yapamayan bir sürü diplomalı cahiller yetiştirilir.Bürokraside de yandaş saltanatını sürdürebilmek için örneğin;hastane yönetimi mühendislere eczacılara,havayolu şirketleri mali müşavir ve muhasebecilere teslim edilir.

Rüşvet ve yolsuzluğun yarattığı servet o kadar büyüktür ki en susmaması gerekenlerin bile susturulmasını sağlar(Çünkü kişileri satın alınma değeri, yaptığı işe göre değişmekte ve artmaktadır).Ülkedeki ahlakın en büyük savunucusu olması gereken dini cemaatler;Rüşvet ve yolsuzluk konusunda ya yandaş yorumlara zorlanır ya da sessizliğe gömülür.Medya kuruluşları yandaşlara peşkeş çekilir.Bunun için medya kuruluşlarına tehditler savrulur ya da el konularak yandaş yayın yapması sağlanır.Eleştiri ortamını yok etmek ikincil amaçtır. Esas gaye haksızlık ve hırsızlıkların ortaya dökülmesinin kaynaklarını yok etmektir.

Bir ülkede rüşvet ve yolsuzluk hakim ise o ülkede bütün standartlar alabildiğine kötü ve kalitesizdir. Ahlaksızlık tepeden aşağılara iner ve kara bir sis gibi her yere, her şeye çöker.Çıplaklık;Modern'ite ve medeniyet diye yutturulmaya çalışılır.Hırsızlık, yalan ve talancılık meziyet olarak tarif edilir.Ahlaksızlık insan ilişkilerine de hakim olur.İdareciler ne kadar süslü koltuklarda otururlarsa o kadar önemli olacaklarını düşündükleri için şatafat ve ihtişamın yapıcısı ve takipçisi olurlar.Ülke hızla bir çöküşe doğru yol alırken bu durum insanlara sahte Cennet olarak yutturulmaya çalışılır.Bu ranttan payını alanlar, akarının kesilmemesi için her türlü yanlış,haksızlık ve zulme rağmen bu düzenin sürmesini ister,bekler ve destekler.Değişik nedenlerle ve özellikle inançları nedeniyle bu haksızlık yağmurundan ıslanmamak için şemsiye kullanan çoğunluk oldukları halde sessiz kalarak etkisiz olan ve bu nedenle de kendilerini Bi-günah sananlar bu sistemin sürmesinin asıl sorumlularıdır.

İşte yarın yapılacak olan ''Erken genel seçimler'' ; Bu ülkede hangi devlet yapısında yaşamak istediğimizin ve dünya nazarında nasıl bir ülke olduğumuzun oylaması olacaktır.Her türlü imkansızlık ve kötü yönetimlere rağmen, sağlam bir hukuk sistemine sahip ülkelerin devlet olarak sınıf atlaması çok kolaydır. Ülkemiz özelinde TERÖR BELASI'ndan kurtuluşumuzun da yolu buradan geçmektedir.Çağdaş ,insanı ve insanın refah ve mutluluğunu önceleyen hukuk sistemine sahip yönetimlerin tesisi de sessiz çoğunlukların duruma el koyarak kendilerine layık bir siyasi sistemi sandıktan çıkartmalarına bağlıdır.Ve aslında çok da kolaydır.

Unutulmasın ki,çağdaş ve medeni dünyada; Ranta dayalı yönetimlere sahip ülkelere ;Üçüncü Dünya ülkesi veya ''Muz Cumhuriyeti''denilmektedir
(Bu yazı Sayın metin Münir'in bugünkü yazısından ilhamla kaleme alınmıştır)


Ekleme Tarihi: 31 Ekim 2015 12:58

Yazarın Diğer Yazıları İçin

Yorum Ekle

Yazdır

Flash Haber

URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI

 Taşı toprağı altın değil tarih olan kadim şehir Şanlıurfa'da, uzun yıllardır atıl durumda olan ve kente çirkin bir görüntü veren Hacı Kamil Konağı restore edilerek turizme kazandırıldı.

Köşe Yazarları

Ali ÇİZMECİOĞLU

 

İmam Hüseyin SAVAŞ

 

Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK

 

Mustafa ARISÜT

 

Osman Ataman BİNER

 

Hüseyin GÜZEL

 

Ayten DOĞAN

 

Metin ŞENAY

 

Mehmet CANBEYLİ

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

Anasayfa     Günün Haberleri     Sitene Ekle     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  19 Nisan 2024