Anasayfa     Günün Haberleri     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  20 Nisan 2024

   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   Z KUŞAĞI..!!!   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   CANPOLAT KIRSALA DEVAM DEDİ   CAMPOLAT Kırsalı İhmal Etmiyor   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI  



Site İçi Arama

Röportaj

AKTÜRK-DEMİR RÖPORTAJI

 Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartacağız.RÖPORTAJ: MÜSLÜM AKTÜRK

Anket

URFASPOR KÜME DÜŞER Mİ?
EVET
HAYIR
FİKRİM YOK

Günün Manşetleri

Günün Fotoğrafı

Önemli Linkler

Hava Durumu

GÜNÜMÜZÜN SİYASET ANLAYIŞI

 

Eskiden, siyasetin, yapılan politikanın bir namusu vardı.

Çocukluğumuzda, gençliğimizde hatta son dönemlere kadar, kişilerin benimsediği fikir siyaseti daha ön plandaydı ama gelin görün ki bu durum günümüzde tamamıyla bozulmuş durumda.

Soğuk savaş döneminde dünyanın sağ ve sol olarak ikiye bölündüğü, sağcının sağcı, solcunun da sapına kadar solcu olduğu o günler geride kaldı.

Adam; falan veya filan görüşe sahipse, olağanüstü bir durum söz konusu olmadığı sürece partisini değiştirmezdi. Değiştirse bile kendi partisinin zihniyetinde veya o zihniyete yakın bir partiye geçer o yönde politikalar yürütürdü.

Ama ve lakin gelin görün ki iki binli yıllar başlarında dünyadaki kutuplaşmanın neredeyse tamamının sona erdiği, hararetle savunulan fikirlerin görünürlerde bir kenara bırakıldığı, Doğu ile Batı eksenin yeknesak olduğu o günlerde dünya tamamen kapital/izme teslim oldu ve dünya uzun bir aradan sonra yeni bir döneme girmiş oldu.

Komünizmin, sosyalizmin kapitalizme devşirildiği bir dünyada, insanlar sağ ve sol olarak birbirlerinden ayrıştıkları, o eski zamanlarda, hararetle savundukları fikirlerden yavaş yavaş vazgeçmeye, kendi menfaatlerini, fikirlerinin üstünde tutmaya başlar bir duruma geldiler.

Bu da toplumda bir değişim dönüşümü, akabinde de siyasi ve iktisadi yozlaşmayı getirdi. Çoğu zaman fikrinden emin olduğunuz kişilerin artık zikirlerinden emin olamama gibi bir durumun ortaya çıkmasına neden oldu.

Bu yeni politik anlayış, toplumda maddeci ve erke tapınmacı bir dönüşümü de beraberinde getirmiş oldu..

Siyasetin, yürütülen politikaların, saatinin saatine uymadığı günümüzde, sosyal meydanında çok etkin bir şekilde rol almasıyla birlikte, dünya insanları da aynı hızla ağız değiştirmeye siyasetçilerin ağzından çıkanları adeta birer kutsal metine dönüştürme aymazlığına giriştiler.

Şimdi gelelim insanımızın ve onların arasından çıkan ve kendin de siyaset yapma hakkı bulan bundan dolayı da politikaya soyunan memleket sever bireyler.

Geçen 2014 Mart seçimlerinde boy boy afişler, sloganlar, hayranlar kurbanlar havada uçuştu.

Dedem Korkut misali, Partiler; adaylar için, boy boyladı, soy soyladı, bu, bu boya, bu, şu soya deyip adayları belirlemeye çalıştı.

Ama gelin görün ki bazıları bu seçmeci ve seçilmeci yöntemini beğenmeyip; bir gecede hooppp o partiden bir başka partiye geçip, geldiği partiyi topa tutma gibi politik yöntem uyguladı.

Kimileri akşam başka partide, sabah bir başka partinin bayrağı altında güne merhaba dedi. “Benden daha iyisin mi bulacaklar, teemmüller gereği kendi isteğimle parti değiştirdim “ deyip be/akıllara akıl vermeye çalıştı.

Çoğu zaman vatandaş bu tarz siyasetçilerin hızlarına yetişemedi;

“Bu ne yavvvv adam ne kadar hızlııı, her gün bi parti değiştiri…”

Kapalı kapılar ardından, aracı kişi ve kurumlar arasında nelerin gidip geldiğini, ancak o çarkın içersinde olanlar bilir.

Ama olan bitenlerin bir kısmı da vatandaşı gözü önünde cereyan ediyordu.

Siyaset için ölen, kendini bir an önce koltuğa atmak isteyen bu arkadaşlar;

“O televizyon senin bu televizyon benim” deyip…

Ne gece dediler ne gündüz dediler, ekrana çıkıp o muhteşem projelerini anlata anlata bitiremediler. Yerelden, ulusala yayın yapan televizyonlarımızın güzide editörleri de, bu arkadaşlarımızı adeta sıraya dizmiş;

“Sıranızı bozmayın, sıradaki gelsin!” dercesine yayın yapıyorlardı.

Seçim döneminde yurtdışında olduğum halde, özellikle bir adayın (o aday adayını hepiniz biliyorsunuz) cebime gelen mesajlarını sile sile halsiz düştüm.

A ha buradan belirtiyorum; “Bu arkadaşa hakkımı helal etmiyorum”

Bu siyasetçi arkadaş hızını alamamış bir parti daha değiştirmiş! “

E malum genel seçimlerde yakın ortalık yine kızışıyor. siyaset anlayışımız bu gece Siyasetistihareye yatacaksın ulu bir kişi rüyana girecek:

“oğlum git partini değiştir o parti sana layık değil” diyecek ve sen sabah partini değiştireceksin.

Bu yerel siyasetçilerimizin bazılarının lügatlerinde; zaten “cıllanmak” diye bir kavram yok.

Çocukken oynadığımız oyunların birçoğunda, “cıllanmak” diye bir kavram vardı.

Bir-iki-üç defa yenilen, artık cıllanır yeniden oyuna dâhil olmaz, tamamen oyundan çekilirdi.

Oysa bu memlekette siyasetten cıllanmış, o kadar çok aday var ki, isim sayana zül olur.

Hani nerde savunduğun fikir?

Geçtiğin partide seçilir tepe noktaya çıkarılırsan partiye methiyeler diziyorsun, seçilmesen, bir gece de parti değiştirip, birkaç saat önce methiyeler dizdiğin o partiyi yerden yere vuruyorsun siyaset anlayışın bu mu?

“E ne yapalım; günümüzde her şey menfaat temelinde şekilleniyor…” diyebilirsin!

Ama içine henüz girmediğin “kabın şeklini” niye alıyorsun a benim siyasetçim.

Eskiden hiç olmasa adam, ya sağcıydı ya solcu, ya da yolcuydu ama günümüzde öyle mi? Adamın ne olduğu belli değil!

İçi başka, dışı başka bütün aza ve uzuvları başka başka…

Böyle siyaset böyle politika olmaz, böyle siyasetçi, böyle politikacı olmaz, olmamalıdır da…

Kendi adıma söylüyorum, böyle bir siyasette istemiyorum, böyle bir siyasetçi tipi de…

Vatandaş el yordamıyla, ayak oyunu yapan siyasetçileri belirlemeye çalışırken şeklen zorlanıyor ama onlar vatandaşın gözü önünde daha farklı bir uzuvla siyaset yapmaya çalışıyorlar bunun adına da siyaset diyorlar politika diyorlar.



Bence siyasette bu değil, politika bu değil, bunun adı başka bir şey.

Ekleme Tarihi: 10 Aralık 2014 11:44

Yazarın Diğer Yazıları İçin

Yorum Ekle

Yazdır

Flash Haber

URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI

 Taşı toprağı altın değil tarih olan kadim şehir Şanlıurfa'da, uzun yıllardır atıl durumda olan ve kente çirkin bir görüntü veren Hacı Kamil Konağı restore edilerek turizme kazandırıldı.

Köşe Yazarları

Ali ÇİZMECİOĞLU

 

İmam Hüseyin SAVAŞ

 

Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK

 

Mustafa ARISÜT

 

Osman Ataman BİNER

 

Hüseyin GÜZEL

 

Ayten DOĞAN

 

Metin ŞENAY

 

Mehmet CANBEYLİ

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

Anasayfa     Günün Haberleri     Sitene Ekle     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  20 Nisan 2024