|
FAKIBABA-GÜVENÇ-MAŞAKŞUKA KONUTLARI..!
Bu garip, guruba memlekette ev fiyatlar almış başını gidiyor, maalesef zengini tam zengin, (ama kendini göstermeyen) fakiri de tam fakir (kendini gösteren)
Bundan 15-20 yıl önce, “Ovamıza ilk su kaçtığı ve keyifçi olduğumuz” o masalımsı zamanlarda, Ulusal basına sık sık şöyle haberler yansırdı:
“Urfa da 100 milyara kanal manzaralı evler!”
Tabi her şeyle övündüğümüz gibi, bununla da övündük o zamanlar.
-Ağey duydi mı, kanal manzaralı evler yüz milyarmışşşşş!
-Yok, looo… esseh mı deyisen ahmeyyyy… Olmaz looo… yağnişi var!
-İmanıma… Ele deyilerrr…
-Vay be… damağ kine en pahalı evler bizde ha!
Evet.
Muhabbet böyle… İşte o günlerde bu günlere geldik.
Şimdilerde ise; Otogargara manzaralı evler, Karaköprü manzaralı evler, kuru kuru akan dere manzaralı evler bir trilyonu geçmiş vaziyette.
Ülkenin Batısından Urfa’ya gelen birilerine;
“Urfa’da 1,5 trilyona ev var” dediğinizde;
Adamın; ilk önce ağzı yavru kırlangıçlar gibi açılır kapanır, kapanır açılır, nefeste bir daralma, bi baş dönmesi, göz kararması bi gel-git sonrası kendine gelip:
-Neeee… Urfa da 1,5 trilyona ev mi var, niye bu daireler Boğaza mı bakıyor arkadaşlar?
Yok. Germüş Boğazına bakıyor(!)
Yıllardır arsa mafyası, arazi mafyası adına ne derseniz deyin;
“Urfa’nın taşı toprağı altın” diyerekten, fiyatları hep yükseklerde tutmaya çalıştı.
Adam gidip bir yerde 50-100 dönüm tarla alıyor onu küçük küçük parçalara ayırıyor, bi şekilde Belediye de; encümene sokuyor, bir-iki parçayı ucuza satıyor, sonra gidip oradan kendisi o ucuz sattığı parseli, çok yüksek bir fiyata alıp, oradaki rayici bi güzel belirliyor.
Bir parselden zarar ediyor ama 99 parselin karını; ona katlıyor hatta ve hatta yüze katlıyor.
İblis cennetten kovulurken eminim aklına böyle bir şeytanlık gelmemiştir zaten gelseydi cennetten kovulmaz ucuza arsa alıp, çok yüksek fiyattan Âdem’in birine satardı Havva anamızın ruhu bile duymazdı!
Yıllar yılıdır, şehrin emini olarak görünen ve Şehr-ul Eminimizi yöneten, bazı muhterem zatlar, bu şehirde birkaç ailenin tesiri altında kalarak zaman içersinde bu tarz hile ve desiselerin oyuncağı oldular. Öyle olmasaydı bu arsagözler ve parsagözler yüzünden bütün caddelerimiz eğri-buğru olmaz, döt kadar yere M.Akif Ersoy Caddesi demezdik.
Bu şehirde parayı parmağında iki güruh çevirir; bir arsacılar ötekisi tefeciler tufeciler.
Son zamanda bunları destekleyen desteklemecilerde insafınız ölçüsünde ekleyebilirsiniz hani o parayı çuvalla götürenler var ya onlardan bahsediyorum.
Şimdi böylesi bir şehirde ev fiyatlarının, kiralarının, inanılmaz rakamlarda seyir ettiği bir durumda, öğretmenin, polisin, memurun, küçük esnafın, garibanın, ev alma, ev kiralama gibi bir şansı var mı ya da daha doğru bir ifade ile burada yaşama gibi bir şansı var mı?
Biliyorsunuz son zamanlarda Türkiye’de bir TOKİ furyası var. Bu furya biraz olsun fiyatları aşağı çekmiş durumda. Birçok hazine arazisine gece değil de, gündüz konan bu TOKİ, çoğu zaman kar peşinde koşar duruma gelmiş vaziyette adam ar edeceğine kar ediyor iyi ya...
Konut maliyetleri aynı olmasına rağmen TOKİ nin kitabında fiyatlar; ilden ile elden ele, farklılık gösterir her ne hikmetse.
Şimdi gelelim asıl meseleye yani Ma/şakşuka Konutlarına.
Yukarıda anlatığımız bütün bu olumsuzluklara rağmen bir önceki Belediye Başkanı A.E.Fakıbaba “dar gelirli vatandaşta ev sahibi olsun” diye bir proje başlattı.
Maşuk Vadi Evleri projesi…
Proje Belediyenin Resmi sitesinde şöyle duyuruldu:
“Şanlıurfa Belediyesi tarafından; Maşuk Köyü Ada: 266 Parsel: 1 ve Ada: 278 Parsel: 1'de kayıtlı, toplam 66,403 M2 lik 2 adet arsa üzerinde 600 (altı yüz) adet konut yapılacaktır.”
Başvuru yapıp hak edenlerden bir miktar kaparo da alınarak projeye başlanıldı.
Gel zaman, git zaman birinci etap çok kısa zaman içersinde yapıldı çatıldı.
Satışı yapılan 1 nci Etap 280 Konutun öngörülen teslim tarihi 23 Nisan 2014 olarak belirlendi.
2 nci Etap 320 Konutun öngörülen teslim tarihi ise 29 Ekim 2014 olarak belirlendi.
Fiyatlar, Urfa şartlarında hakikaten uygun ve makul sayılırdı çünkü klimalar, doğalgaz tesisatı, kombi, Mutfak mobilyaları ve birçok artı da evlerle birlikte verilecekti.
Yine şartnamede şayet konutlar zamanında teslim edilmese maddesi eklenmiş;
“Dairelerin süresinde teslim edilmemesi halinde, Belediyemizce, her bir konut sahibine, geciken her ay için, 750,00 (yedi yüz elli) TL. Kira bedeli ödenecektir.” Denilmekte…
Ama hâlihazırda zamanı geçtiği halde ortada ne verilen ev var, ne de verilecek olan kira bedeli.
Şimdi soruyoruz;
Nisan ayının üzerinden neredeyse 6 ay geçmesine rağmen, neden hak sahiplerine biten/bitmeyen bu daireler teslim edilmedi, teslim edilmediyse neden şartnamede yer alan her ay 750,00 Tl kira bedeli ödemesi yapılacak ibaresinin gereği yerine getirilmiyor?
Şayet daireler bitmiş vaziyette ise neden hak sahiplerine teslim edilmiyor?
Konutlar dağıtıma hazır değilse neden herhangi bir açıklama yapma gereği duymuyor sevgili etkili ve yetkililer?
Yeni Belediye Başkanı ile Eski Belediye Başkanı aynı partiden olmalarına rağmen, yeni Başkanın; projeyi sekteye uğratması, geciktirmesi, yan çizmesi, sallaması, ayak sürtmesi, teslimatı ileri tarihlere ertelemesi gibi inlik ve cinlik kokan hareketler içersinde hareket etme kabiliyeti gösteriyorsa bu ne ile izah edilebilir?
Böyle bir durum varsa da hak sahibi ve vatandaş olarak bilmek istiyoruz.
Yok, “ben bu fiyatları ucuz buluyorum, bu fiyata nasıl vatandaşa ev verirsiniz” diyorsanız, bunun yolu vatandaşı mağdur etmek değil, daha önceki Belediye başkanını; “Belediyeyi zarara uğrattığı için yetkili kurumlara suç duyurusun da bulunmaktır hakkında dava açmaktır.
Yok, eğer durum öyle veya böyle değilse, biten birinci etabın ya dağıtımın yapın, ya da neden dağıtımını yapmadığınızı çıkıp vatandaşa uygun bir dille anlatı şartnameye koyulan 750,00 TL kira bedellerini ödeyin.
Bakın neredeyse 2 nci etabında teslim zamanı geldi burada Ekim ayına, sayılı birkaç gün kaldı. Vatandaşın hakkı olan bu konutların bir kısmına el koyup ben personelime lojman yapacağım diyorsanız ona da amenna buyurun el koyun personelinize dağıtın.
Ama “işi yokuşa sürmek, yok bu proje daha önceki Belediye Başkanına ait ben bunu görmezden geleyim” diyorsanız bunu yaparken de dar gelirli vatandaşı mağdur ediyorsunuz bunu bilesin Sayın Büyükşehrin Büyük Başkanı…
Gazetecilere TOKİ tarafından yapılan evlerin kura çekimini, halaylı, zılgıtlı, zilli, zurnalı yapıp:
“Hamdolsun ki bir başarı öyküsü için buradayız. Herkes elini taşın altına koydu. Bizim savunduğumuz; ortak akıl olursak, bir olursak çözemeyeceğimiz bir sorun yok. Çok şükür bütün meslektaşlar hep bir arada olacak. Bundan daha güzel bir şey olamaz.” Demesini biliyorsunuz, basının gücüne inanıyorsunuz ama vatandaşın gücüne inanmıyorsunuz öyle mi?
Unutmayın, geçim derdi her gün var ama seçim derdi her gün yok bunu biliyoruz ama o seçimin geldiği gün de vatandaşın gereğini sandıkta yapacağından yüzde yüz Şehr-ul Emin olabilirsiniz.
|
Günün Haberleri