Anasayfa     Günün Haberleri     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  20 Nisan 2024

   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   Z KUŞAĞI..!!!   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   CANPOLAT KIRSALA DEVAM DEDİ   CAMPOLAT Kırsalı İhmal Etmiyor   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI  



Site İçi Arama

Röportaj

AKTÜRK-DEMİR RÖPORTAJI

 Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartacağız.RÖPORTAJ: MÜSLÜM AKTÜRK

Anket

URFASPOR KÜME DÜŞER Mİ?
EVET
HAYIR
FİKRİM YOK

Günün Manşetleri

Günün Fotoğrafı

Önemli Linkler

Hava Durumu

TAKVA ve ALLAH KORKUSU

 

Bugün Cuma.

Mübarek üç ayların ilki olan Recep ayı 30 Nisan Çarşamba günü başlayacak. Recep, Şaban derken inşallah on bir ayın sultanı olan Mübarek Ramazan ayına da hep birlikte ulaşmış olacağız.

Bugün sizlerle işte üç aylarla ilgili olarak sohbet etmek istiyorum. İslam dininde Cenab-ı Allah'tan korkmak, yani, emirlerine itaat etmek ve yasaklarından kaçınmak demektir.

Mübarek üç ayların başlamasından dolayı, riyakâr kültürüne haiz olanlar için cirit atmak adına tam bir fırsattır. Hem Hacca, Umreye gidip ve periyodik zamanlarda toplumlarla beraber olup ibadet ediyormuş gibi mesajlar veriyorlar. Eğer samimiyetle bunu yapıyorlarsa Allah yaptıkları her şeyi bin kat karşılığını versin inşallah. Esas konumuz, sadakat ve samimiyetle İslamiyet’i yaşamak olup, riyakârlıktan kaçınmaktır. Çünkü riyakârlık yapmak, Allah indinde münafıklığın ta kendisidir. Cenab-ı Allah'ın nalet ve nefret ettiği kişiler ise, münafıklardır.

Takvanın üç derecesi vardır.

Birincisi, Şirkten, küfürden korunmak.

İkincisi, Kalp’te Allah'tan başka ne varsa hepsini atmak.

Üçüncüsü ise Allah'tan korkmak, emirlerini yerine getirmek, men ettiği kötülüklerden kendini korumaktır.

Bu, Yüce Türk İslam âleminin ve bütün müminlerin takvasıdır. Kur'an-ı Kerim'de emrolunan takva budur. Bu ilahi emir, mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetlerinde zikredilmiştir. Cenab-ı Allah'ın takvaya olan davetini tutalım. Kur'an-ı Kerim'deki bu tekrarlama bizim gafletimizi gidermek içindir, bunun bilincinde olalım. Dünya kazançları için gösterdiğimiz fanatikliklerin, ahiret saadetinden kaçmış olmayalım. Geçici yaşamı şeref ve namusumuzla, refahla yaşayıp da, ebedi hayatı hiç düşünmemek Allah'tan korkmadığını teyit etmek demek ve akıllılık karı değildir. Bize itaat eden çocuklarımızı, hırçın, yaramaz olanlardan daha çok severiz. O zaman, Allah-u Tealanın yanında şeref kazanmak isteyen, emir olunan takva ile amel etmelidir.
Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'in Ali İmran Suresinin 134 ayetinde mealen: ''Onlar, takva sahipleri; bollukta ve darlıkta infak edenler, öfkelerini atanlar, insanların kusurlarından af ile geçenlerdir. Allah iyilik edenleri sever.''buyurmaktadır.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde,

''1- Takvaya devam et, Allah'ın emirlerini tutup nehiylerinden kendini koru. Her hayır, takvada toplanmıştır. Allah yolunda cihadı kendine borç et, cihat Müslümanları terbiye edicidir. Allah'ı zikret, Kitabullah-ı oku; senin için bunlar yeryüzünde nur, gökte anılmağa bir vesiledir. Dini tut, onu her çeşit fenalıktan koru, dilinden daima hayır çıksın. Böyle yaparsan şeytana galip gelirsin.

2- İman çıplaktır, takva İmanın libasıdır. Hayâ dahi ziynetidir. Fıkıh ilmi, İmanın malıdır ve meyvesi de amel-i Salih’tir.
3- Nasın en üstünü Allah-ü Teala'dan en çok ittika edendir.
4- Müjde olsun o kimseye ki, ömrü uzamış, ameli güzel gitmiştir.''

Ey sadakat ve samimiyetle Müslüman’ım diyenler!

Bunlar, insanı kemale erdirecek, saadeti bulduracak, selamete çıkaracak ne güzel öğütlerdir.
Salihlerden bir zat, bir toplumda bakar ki, zamanın ünlü doktorlarından biri hastalıklardan ve ilaçlardan bahsedip duruyor.

O bilgin doktora sorar:

''Ey vücutları tedavi eden doktor, kalpleri de tedavi ediyor musun''

Doktor:
''Evet. Derdini söyle, devanı söyleyeyim! ''

O Salih kimse:
''Günahlar kalbi kararttı, iç sıkıntı bastı.''

Doktor:
''Onun ilacı Allah'a ibadet ve itaattir. Gece gündüz Allah yolunda olmak ve günahlardan dolayı tövbe-i İstiğfarda bulunmaktır. Şifa Allah'tandır.''
Doktorun bu sözleri üzerine Salih adam bir çığlık attı ve ağlayarak gitti. Bir taraftan şöyle diyordu:

''Evet, ey doktor, sen benim kalbimin ilacını buldun.'' dedi.
Fatih Sultan Mehmet devrinin İstanbul kadısı, Hızır bey oğlu Sinan Paşanın şu itirafı, samimi olan ve anlayanlar için ne kadar hoştur:

''İtaat hidayetsiz olmaz; hidayet senden.

İbadet inayetsiz olmaz; İnayet senden.

Necat tevfiksiz olmaz; Tevfik Senin in'amın.

İstikamet irşatsız olmaz; irşad senin ikramın.''



Cenab-ı Allah, Cümle Yüce Türk İslam âlemini, bu mübarek günlerden mahrum etmesin dilekleriyle.



Yeniden buluşmak dileği ile…





NOT: Hadis-i şerifler kaynakçası:

Hasan Burkay Hadisler. 1963 Ankara

Ekleme Tarihi: 25 Nisan 2014 08:51

Yazarın Diğer Yazıları İçin

Yorum Ekle

Yazdır

Flash Haber

URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI

 Taşı toprağı altın değil tarih olan kadim şehir Şanlıurfa'da, uzun yıllardır atıl durumda olan ve kente çirkin bir görüntü veren Hacı Kamil Konağı restore edilerek turizme kazandırıldı.

Köşe Yazarları

Ali ÇİZMECİOĞLU

 

İmam Hüseyin SAVAŞ

 

Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK

 

Mustafa ARISÜT

 

Osman Ataman BİNER

 

Hüseyin GÜZEL

 

Ayten DOĞAN

 

Metin ŞENAY

 

Mehmet CANBEYLİ

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

Anasayfa     Günün Haberleri     Sitene Ekle     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  20 Nisan 2024