SAYIN GÜVENÇ!...
Siz hala bu şehri, bu şehir de henüz sizi anlamış değil…

Vali misiniz? Milletvekili mi?...Yoksa asli göreviniz olan BŞB Başkanı mısınız?….Lütfen artık bir karar veriniz…

Bu göreve talip olurken bu işin zorluğunu biliyor olmalıydınız…

Uyumak… Oturmak… Yemek… İçmek… Eğlenmek gibi halkın nazarında pirim yapmayan hasletlerin size yasak olduğunu bile bile bu ulvi makamı seçtiniz ve seçildiniz…

Demek ki; Seçmek ve seçilmek yetmiyormuş…Hep çalışmak…. Çalışmak…Çalışmak lazım mış…

Amma!…Rant peşinde koşanlarla değil, halkla iç içe olmanız gerektiğini bilmeniz lazım gelirmiş…

Oysa sizin şu anki profiliniz Belediye Başkanından ziyade bir milletvekilini andırıyor… Seçim bitti… Oy kaygısı sona erdi… Bir daha ki seçimlere kadar, hadi bana eyvallah…

Sakın ha! Bu yük çok ağır bir yük… Ağır bir vebal…

Halka ineceksiniz… Onun gibi yaşayacak… Onun gibi görecek… Onun gibi işiteceksiniz… Halkın yaşadığı olumsuzlukları bizzat siz yaşayacak… Acılarını birlikte tadacak… Çirkinlikleri birlikte görecek çareyi… Çözümü de birlikte arayacaksınız… Beddua yerine de dua almanın yollarını bulacaksınız…

Yok, eğer ben böyle davranamam, dediğiniz gibi yapamam, benim makamım, yerim belli… Yardımcılarım var… Birim amirlerim var… Bütün bu anlattıklarınız onların görevi diyorsanız o zaman iş başka…

O zaman bari bizleri okuyun… Bizleri takip edin. Yapılması gereken işleri, şikâyetleri bizlerden öğrenin… Çare arayın… Çare üretin… Çözün. Ve sonrasında da bizlere teşekkür edin. Halkın duasına mazhar olun… Halkın gönlünde abideleşmenin yollarını arayın… Tarih sizi güzel yazsın…

Gelecek nesiller sizi isimlerinizin başına ya da sonuna yamanan başka isimlerle anmasın…(Önceki dönemlerde olduğu gibi)

Evet! Bu günkü konumuz şu…bu gün çok önemli bir konuya parmak basacağım…

Şehir içi ulaşım sorunu… R-1 sorunu… Yolun trafiğe kapatılması sorunu…

Söz verdiniz!… Yapmadınız! Hâlbuki sizin yerinizde ben olsaydım, yapacağım ilk icraatlardan biri bu olurdu…

Siz, hiç 50 Derece sıcaklıkta, sığınılacak ve gölgeliği olmayan bir durakta birer dakika ara ile de olsa, gelen R-1 lerden ancak üçüncüsüne, ya da dördüncüsüne binme şansı yakalayan, üç çocuklu, bebek arabalı... Ya da yaşlı bir dedenin elinde en az on kiloluk nevalesi ile beklerken kahır çektiğini gördünüz mü? Ya da yaşadınız mı? Veya duydunuz mu? Böyle olmaz… Yerinizde oturmakla bu işler yürümez. Dua alınmaz... Bu yol trafiğe kapatılıncaya kadar, bu güzergahta sabah ve akşam saatlerinde, o büyük üç kapılı otobüslerin bir an önce hizmete sokulması gerekir..

Sakın Aşağı Çarşı’nın yolları bu araçların ringine, manevra etmesine uygun değil demeyin! Ben Malatya’da körüklü otobüslerin bizim yollardan daha dar sokaklarda fink attığını görmüş birisi olarak böyle bir mazereti asla kabul etmiyorum.

Sayın Güvenç… Sizi ve İlçe Belediye Başkanlarımızı, sokakta… Çarşıda… Pazarda ve bütün etkinliklerde görmek istiyoruz. Tıpkı “FAKIBABA” gibi…

Biz artık uyumayan, sıra gecelerini ve zengin ve soylu ailelerin taziyelerini kaçırmayan, rantçıların düğünlerinde halay çekmeyen, onların görkemli nikâh törenlerinde, görev almayı “GÖREV ADDETMEYEN” Belediye Başkanları görmek, dokunmak ve kucaklamak istiyoruz…

Ya böyle olursunuz bu halk sizi başına taç eder… Ya da sizi bu halk “CUMHURUN BAŞINDAKİ ADAMA…YANİ SAYIN RECEP TEYYIP ERDOĞAN’A ŞİKAYET EDER! Bilesiniz!

Not: Hakkınızda şikâyet çok… İstek çok… Siz bize kulak verirseniz, bizlerde sizinle ortak çalışır, çarpıklıkları, eğrilikleri size bildirir, sizi tamamlarız… Dualar alırsınız, dualar alırız vesselam!…

“KÜLTÜR VE SANAT YAĞMURLARI ALTINDA ISLANMANIZ DİLEĞİYLE” Usta.