04 Ekim 2018 09:34

Çözüm Siyasi ve Bürokratik

Çözüm Siyasi ve Bürokratik

Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde Suriyelilerin saldırısı sonucu iki vatandaşımız hayatını kaybetti.

Bu Suriyelilerin ilk saldırısı mıydı?

Hayır, ilk saldırı değildi ama ölüm ile sonuçlanan ilk saldırı oldu.

Umarım Suriyeliler ile Urfalılar arasında yaşanan son kavga olur.

Sağduyu sahibi olan her insan gibi bu tür hadiseleri ben de doğru bulmuyorum ve sorumlularının da en ağır şekilde cezalandırılacakları konusunda Türk adaletine güveniyorum.

Bu olay sonrasında bazı öfkesine hakim olamayıp sokaklara çıktılar ki, bu çıkış istenmeyen birçok hadiseyi beraberinde getirmiştir. Evler, araçlar yakılmak istenmiş, işyerlerinin camları kırılmış, farklı mahallelerde onlarca insan dövülmüş ve bunların neticesinde yaklaşık 5 gündür Suriyeliler mecbur kalmadıkça evlerinden çıkamamış, işyeri olanlar ise işyerlerini açamamıştır.

Gözü dönmüş birkaç Suriyelinin gerçekleştirdiği bu saldırı ne kadar yanlışsa, bu olayı bütün Suriyelilere mal etmekte, Suriyelilere karşı şiddet uygulamakta aynı derecede yanlıştır. Fakat “Suriyelilerin bu şehirde kalmasında ısrarcı olmak daha büyük bir yanlıştır.” Artık bu yanlışlar silsilesine bir son vermek elzem hale gelmiştir.

Ancak, Suriyeliler bu ülkeyi işgal etmediler, hükümetimizin daveti üzerine canlarını kurtarmak için buraya sığındılar, o sebepler bu sorun şiddet kullanarak çözülmez. Bu insanlar acilen ülkelerine dönmelidirler ama çözüm siyasi ve bürokratiktir.

İktidarıyla, muhalefetiyle Şanlıurfa’daki bütün siyasi parti il başkanları, milletvekilleri, sivil toplum kuruluş başkanları acilen bir çalışma gurubu oluşturmalıdır. Bu ekip kapsamlı bir rapor hazırlayacak;

- Suriyelilerin Urfa’ya geldiklerinden beri kaç tane hırsızlık olayına karıştığı,

- Kaç defa kavga, yaralama, cinayet ve gaspa karıştığı,

- Kaç Suriyelinin fuhuş yaparken yakalandığı,

- Suriyelilerin işlettiği vergiden, Bağ-Kur’dan, ruhsattan muaf, hijyenden uzak kayıt dışı ve kaçak işyerlerinin sayısı,

- Özellikle kültürümüze, töremize ve inançlarımıza uymayan sözde eğlence mekanlarının sayısı,

- Suriyeliler geldikten sonra nargile kullanımının nasıl tavan yaptığı,

… ve daha şimdi aklıma gelmeyen bütün yönleriyle bir “Suriyeliler Raporu” hazırlanarak aynı heyet tarafından bizzat Ankara’ya gidilmek suretiyle, Cumhurbaşkanına, İçişleri Bakanına, Milli Savunma Bakanına, Maliye Bakanına ve Göç İdaresi Başkanına elden teslim edilerek, şifahen de anlatmalıdırlar. Ancak bu şekilde Suriyeliler muntazam bir şekilde evlerine dönüp yeniden ocaklarını şenlendirebilirler.

Suriyeliler üzerinden maddi veya manevi bir şekilde nemalananlar ile Suriyelilerden kız alıp vererek akrabalık bağı oluşturan küçük bir azınlık dışında Urfalıların neredeyse tamamı Suriyelilerin artık misafirliklerinin bittiğini, sağ-salim ülkelerine dönmelerinin zamanının geldiğini düşünmektedirler.

Açık ve net olmak lazım… Eğer yukarıda yazdıklarımı inkar eden Urfalılar varsa, buyurun referanduma gidilsin, eğer burada önemli olan halkın huzur ve rahatı ise bu konu da halka sorulsun, Suriyeliler kalsın mı, gitsin mi? diye bir anket yapılsın, gerçek ortaya çıksın…

Ama asla çözüm sokakta ve şiddette aranmasın, kimsenin sabrı zorlanmasın hele hele devletin sabrı hiç sınanmasın, herkes evinde, herkes ülkesinde huzur bulsun, eğer huzurun bir bedeli de varsa herkes ülkesinde bu bedeli kendi ülkesinde ödemelidir. Şairin dediği gibi;

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.

Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.