18 Nisan 2017 18:06

Referandum sonucu ne anlatıyor?

Referandum sonucu ne anlatıyor?

Kaybedenin olmadığı, Türk Devleti ve Türk Milletinin evet ya da hayır diyen kesimlerinin toptan kazandığı çok seviyeli ve huzur içinde tamamlanan bir Referandum çalışmasını yaşadık.

Bu sonuç;referandum yazılı kurallarına göre ''evet'' in kazandığı,lakin aslında ''Hayır'' diyenlerin de kazandığı bir referandum sonucudur.Sürecin ve ortaya çıkan ilginç neticenin ne anlama geldiğiyle ilgili,ülkemiz çıkarlarını önceleyen bir yorum yapmak istiyorum.

1-Devletimiz ve Cumhuriyetimizin bekası açısından kaybeden olmamıştır.Toplumun kahhar ekseriyeti tarafından onaylanmayan bu anayasa değişikliği isteği;evet/hayır oyları arasındaki oran bakımından bütün yönetim erkini ciddi bir manada ikaz eden bir sonuçtur.Kimsenin, ''evet'' kazandı ben ne istersem onu yaparım moduna giremeyeceği;her adımda kendisini onaylayan bir kişi yanında onaylamayan bir başka insan olduğunu hiç aklından çıkartamayacağı bir sonuç ortaya çıkmıştır.Bu olumlu basiret ve anlayışa sahip böyle bir milletimiz olduğu için guru duymalıyız.

2-Bu referandum konusunda olduğu gibi, benzer hayati konularda Türk Milleti;her türlü eğitim dezavantajlarına rağmen tarihi değerde böylesine doğru kararlar verdiğini ispat etmiştir.

3-Türk Milleti hiç bir baskı,yıldırma ,korkutmaya itibar etmeyeceğini;''Reis''e rağmen kafasına yatmayan şeye asla izin vermeyeceğini ifade etmiştir.

4-Çoğunluğu mektepli değil alaylı olan bu milletin; bu gibi önemli kararlarda gösterdiği basireti; şeklen okumuş,kendini ülkenin ve milletin efendisi zanneden,her konuda fanatik taraftar davranışından öteye bir davranış sergilemeyen çoğu okumuş(!)dan daha isabetli karar verdiği görülmüştür.15/35 yaş arasındaki genç seçmen kitlesinin %75 oranında hayır demesinin çok önemli bir gösterge olduğunu düşünüyorum.Bu genç nüfusun ciddi konularda daha ciddi belge ve ifadelerle ikna edilmeleri gerektiği görülmüştür.Çelebi mizaçlı bu Milletin Devlet ve Milletin bekası söz konusu olduğunda; ülke yararına davranış gösterdiği bir defa daha tescil edilmiştir.Bundan böyle bu milletin kararlarına güvenilmesi ve ciddiye alınması gerektiği bilinmelidir.Artık ülkemizde; ''Ceketimi koysam seçilir''düşüncesinin çok da doğru bir düşünce olmadığı ortaya çıkmıştır.

5-Evetin savunucuları;AKP yöneticileri,başta Başbakan olmak üzere hükümet yetkilileri, bürokrasi eliti, olayın siyaseten kaybedenleri olmuşlardır.Kıl payı kazanılan ''Evet'' oranına bakıldığı zaman bu noktada; S.Devlet Bahçeli'nin nasıl bir kilit rol oynadığı ve asıl kazananın kendisi olduğunu ve ciddi bir hayırcı taban kitlesine rağmen Siyaseten kazanan bir insan olduğunu ifade etmek ve hakkını teslim etmek gereklidir. Türkiye genelinde azldığı şüphe götürmeyen AKP oylarının sn.Erdoğan'a olan sevgi ve güvenin etkisiyle bu noktada tutunabildiğini görmek için çok da bilgili olmak gerekmediğini düşünüyorum.Evet'in %45'nin tamamen bu milletin Cumhurbaşkanına güven ve sevgisinin ifadesi olduğunu;kalan %6'nın da Sn.Bahçeli'nin eseri olduğunu bilmek gerekir.

Devletin bekası ülkenin ve milletin çıkarları için her şeyi yapacağına hiç şüphem olmayan sn.Bahçeli'nin anlamakta güçlük çektiğim ''Evet'' tutumunu,inanalarına daha açık bir şekilde anlatmasının zamanı geldiğini düşünüyorum.(Sn.Recep Tayyip Erdoğan'ın klasman dışı tutulması gerektiği düşünülünce)kazanan bir siyasetçi ve devlet adamının sn.Bahçeli olduğunu bilmek gereklidir.Sn.Bahçli'daha önceki (bir çok)kritik önemli konuda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sigortası olduğu;temsil ettiği camia ve fikir hareketine çok daha fazla destek göstermek ve itibar etmek gerektiği ortaya çıkmıştır.

6-Diğer bir başarılı siyasi lider ise Sn.Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur.Hayır cephesinin tek temsilcisi;sayı ve imkan olarak kendisinden çok güçlü olan ''Evet'çi cepheye karşı tek başına yürüttüğü çalışmayla başarılı bir çalışma yapmış belki de siyasi kariyerinde ilk defa ciddi bir başarı kazanmıştır.

7-AKP tabanı ''Reis''e rağmen ikna olmamış; ikna olmadığı bir önemli konuda beklenen yeterli olumlu oyu vermemiştir.Bu durumun,AKP tabanının artık farklı yollar ve ciddi göstergelerle ikna edilmesi gerektiğini yoksa AKP'nin erime sürecine gireceğinin bir ifadesi olduğunu bilmek gerekir.

Bu değerlendirmeler ışığında yaşadığımız referandumun sonucunun ülkemizde yaratacağı iki önemli ve acil durum oluşturduğunu düşünüyorum.

Sn.Devlet Bahçeli'nin son Tv.konuşmasında ifade ettiği; kendi partisi özelinde ,aslında Türkiye genelinde Fetö bağlantılı siyasetçilerle ilgili geniş çaplı bir ''fetöcü siyasetçi''temizliği yapılacağı durumu ortaya çıkmıştır.Böyle bir operasyon sonrası meşru siyasi partilerin bu insanlardan temizlenmesi sonrasında hızla genel seçime gidilmesi zaruret haline gelmiştir.

Günlerdir kendisinin;siyaseten ve devlet yönetiminde gereksizliğini ifade ederek referandum çalışması yapan Sn.Binali Yıldırım'ın artık referandum sonrası siyasi meşruuiyetinin kalmadığını düşünüyorum.Medeni ülkelerde aslında böyle bir durumda sonuçların resmen açıklanmasından sonra istifa etmesinin söz konusu olmasına rağmen;sürecin ülkemizde nasıl işleyeceğini hep beraber yaşayıp göreceğiz...