22 Mayıs 2015 08:01

TEŞKİLAT

Ezeli düşmanımız Çinliler desise ile esir aldıkları ecdadımızı işkenceleri ile bilinen Çin zindanlarına kapatırken üç kişiyi aynı hücreye koymazlarmış, Çünkü Çin İmparatoru “Sakın ikiden fazla Türk’ü aynı hücreye koymayın, zira üç Türk biraraya gelince devlet kurarlar” diye emir vermiş…



Teşkilatçılık, Yüce Yaradan tarafından Türk milletine bahşedilmiş önemli bir meziyettir. Çin İmparatorunun yüzyıllarca önce tespit ettiği bu özelliğimiz tarih boyunca milletimizin devletsiz kalmamasını sağlamıştır. Son dönemde Türk milletinin birçok özelliği gibi teşkilatçılık özelliği de ülkücü hareketin mensupları tarafından devam ettirilmiştir. Ülkücü gençlik sıkı sıkıya bağlı olduğu teşkilatçılığı sayesinde çeşitli badirelerden alnının akıyla çıkmaya muvafak olmuştur.



19 Mayıs 2015 Salı günü Milliyetçi Hareket Partisi Seçim İletişim Merkezinden cep telefonuma bir mesaj geldi, “Ülkücü harekete emek verenler için 20 Mayıs 2015 Çarşamba akşamı saat 18.00’de …..… Lokantasında yapılacak yemekli toplantıya teşriflerinizi bekleriz” toplantıdan sadece bir gün önce gönderilen bu mesaj ortalama 750 ülkücünün biraraya toplanmasına yetmişti.



Teşkilattan gelen emir üzerine verilen saatte toplantının yapılacağı mekana gittiğimde, sadece Şanlıurfa merkezden veya ilçelerinden değil, İstanbul, Ankara, Adana, Gaziantep, Elazığ, Mersin gibi şehirlerde yaşadığı halde mesajı alınca işini gücünü bırakıp koşup gelen ülkücüleri gördüm. Teşkilatın çeşitli birimlerinde geçmişte görev yapmış milletvekilleri, başkanları, yönetim kurulu üyeleri, iş bitiren isimsiz kahramanları, neferleri, yusufiyelileri, çileyi yoldaş edinenleri hep bu toplantıda buluşmuşlardı.



750 davetlisi aynı zamanda 750 ev sahibi olan bu toplantıda; MHP’nin 12 milletvekili adayı ve il başkanı bütün masaları gezerek olması gerektiği şekilde yakın ilgi ve alaka gösterdiler. İl başkanının kısa açılış konuşmasından sonra MHP Şanlıurfa eski milletvekili Muzaffer ÇAKMAKLI kürsüye davet edilince yaptığı duygusal konuşmasında milletvekili seçilmesinde emeği bulunanlara teşekkür ederek tam üç defa helallik diledi. Milletvekili adayları Şermin ATAŞ ve Uzman Dr. Ömer Çağlar YILMAZ kürsüye gelerek ülkenin genel durumunu ve 7 Haziran seçiminin önemini izah ettiler. İbrahim ÖZYAVUZ’un da konuşmasını tamamlamasının ardından program sunan Müslüm ÇAP söz almak isteyen kimsenin olup olmadığını sorunca mikrofonu alan Teşkilatın en kıdemli mensubu sevgili babam M.Sait SAVAŞ birbirimize sımsıkı kenetlenerek birliğimizi muhafaza etmemizi istirham etti. Başka da kimse söz almak istemedi…



Şaşılacak bir durumdu, ülkücü hareket istişare toplantısı yapıyor, teşkilatın bütün bilgeleri, ak sakallıları, efsane olmuş başkanları toplantıda hazır bulunuyor. Ama kimse kürsüye çıkıp konuşmuyor. Bu ezber bozan durum üzerine biraz düşündüm ve şu sonuca ulaştım; demek ki artık sözün bittiği yerdeyiz, demek ki artık konuşmakla zaman kaybetmek yanlışların en büyüğü olacak, demek ki artık eylem zamanı, demek ki artık icraat zamanı, demek ki artık ülkücülere durmak yok, dinlenmek yok, yorulmak yok, demek ki artık 7 Haziran gecesi zafer ilan edilinceye kadar ülkücülere uyku haram…



Velhasılı kelam, bu toplantı bize göstermiştir ki, cep telefonlarına gönderilen bir mesaj ile sadece bir günde, herbiri kendi çapında belli bir kitleye hükmeden 750 ülkücü biraraya gelebiliyor ve ülkücüler yaşları, konumları, meslekleri, mali durumları ne olursa olsun teşkilatlarını tanıyorlar, teşkilatın önemini biliyorlar.



Sonuç olarak bu göğsümüzü kabartan organizenin gerçekleşmesi için madden, manen ve bedenen çaba gösteren, emek sarfeden bütün ülküdaşlarıma teşekkürü borç bildiğimi belirtmek isterim. Zaferi ancak inanan ve bu uğurda çalışanlar elde edebilirler.