02 Ekim 2014 16:37

Türkiye’de Bölücülük Faaliyetleri



Son 30 yıldan beri Türkiye Cumhuriyetinin sırtındaki çıbandır PKK… Zaman zaman kabuk bağlasa bile birilerinin çıkıp kaşıdığı, kaşındıkça yeniden açılan, kanayan, baş ağrıtan, mide bulandıran bir çıban…



Belki… Belki ilk zamanlarda “birkaç eşkıya” diye geçiştirilmeyip bu yılan küçükken başı ezilseydi bugün bu duruma gelemezdi… Ama o zaman da PKK biter, kanı, sütü, soyu bozuk bir başka bölücü/satılmış ortaya çıkar yeni bir örgüt kurardı… Neden mi böyle diyorum? Çünkü tarihi gerçeklerin ışığında yazıyorum bunları…. Küresel emperyalist çeteler gözlerini bu topraklara ve Türk milletinin bütünlüğünü diktiğinden beri yani ortalama 200 yıldan bu yana ülkemizde kürt isyanları/ ayaklanmaları olmaktadır. Her defasında bu işi yapanların er yada geç başı ezilse de yine de yenileri ortaya çıkmaktadır. Tarihe şöyle bir göz atacak olursak;



-Babanzade Abdurrahman Paşa isyanı (1806- Musul)



-Babanzade Ahmet Paşa isyanı (1812 – Musul)



-Yezidilerin isyanı (1830- Hakkari)



-Şerefhan isyanı (1831- Bitlis)



-Bedirhan isyanı (1835- Botan)



-Garzan isyanı (1839- Diyarbakır)



-Ubeydullah İsyanı (1881- Hakkari)



-Bedirhan Osman Paşa ve kardeşi Hüseyin Paşa isyanı (1872-Mardin-Cizre)



-Bedirhan Emin Ali isyanı (1889- Erzincan)



-Bedirhaniler ve Halil Rema isyanı (1912-Mardin)



-Şeyh Selim Şehabettin ve Ali isyanı (1912- Bitlis)



-Koşgari isyanı (1920- Koşgiri)



-Nasturi isyanı (1924- Hakkari)



-Jilyan isyanı (1926- Siirt)



-Şeyh Sait isyanı (1925- Bingöl-Muş-Diyarbakır)



-Seit Taha ve Seit Abdullah isyanı (1925-Şemdinli)



-Reşkotan ve Reman isyanı (1925- Diyarbakır)



-Eruhlu Yakup Ağa ve oğulları (1926-Pervani)



-Güyan isyanı (1926-Siirt)



-Haco isyanı (1926- Nusaybin)



-1. Ağrı isyanı (1926)



-Koçuşağı isyanı (1926- Silvan)



-Hakkari- Beytüşşebab isyanı (1926)



-Mutki isyanı (1927- Bitlis)



-2. Ağrı isyanı



-Biçar harekatı (1927- Silvan)



-Zilanlı Resul Ağa isyanı (1929- Eruh)



-Zeylan isyanı (1930- Van)



-Tutaklı Ali Can isyanı (1930- Tutak-Bulanık-Hınıs)



-Oramar isyanı (1930- Van)



-3. Ağrı isyanı (1930)



-Buban aşireti isyanı (1934- Bitlis)



-Abdurrahman isyanı (1935-Siirt)



-Abdulkuddüs isyanı (1935-Siirt)



-Sason isyanı (1935-Siirt)



-Dersim isyanı (1937-Tunceli)



İlk etapta göze çarpan isyanlar bunlardır. Tam 36 isyan… Kutsalımız, namusumuz, şerefimiz bildiğimiz devlete 36 defa baş kaldırmışlar… 36 defa başları ezilmiş, yine akıllanmamışlar bu sefer devletin kuyusunu kazmak için kurdukları yasal derneklerin tabelaları altında illegal faaliyetlerine devam etmişler… Bu kapsamda çeşitli tarihlerde;



-Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO)



-Kürt Teali Cemiyeti



-Kürt İstiklal Cemiyeti



-İstanbul Kürt Talebe Cemiyeti



-Devrimci Demokratik Kültür Dernekleri (DDKD)



-Devrimci Halk Kültür Dernekleri (DHKD)



-Anti Sömürgeci Demokratik Kültür Derneği (ASDK-DER)



İsimli derneklerde cahil halkın beyinlerini yıkamak, vatan, devlet, din ve bayrak düşmanı teröristler yetiştirmek için bir araya gelmişlerdir.



Bunların dışında direk olarak devletin bölünmez bütünlüğüne kastetmek amacıyla da;



-Türkiye Kürdistan Demokratik Partisi (TKDP)



-Kürdistan Öncü İşçi Partisi (KÖİP-PPKK)



-Türkiye Kürdistan Sosyalist Partisi ( TKSP)



-Rizgari Örgütü



-Ala Rizgari Örgütü



-Kawa Örgütü



-Kürdistan Ulusal Kurtuluşçuları Örgütü (KUK)



-Kürdistan Sosyalist Harekatı (TSK)



-Kürdistan Sosyalist Birliği (YSK)



-Tekoşin örgütü



-Kürdistan Kurtuluş Harekatı (TEVGER)



-Kürdistan İşçi Partisi (PKK)



Kurdukları çeşit çeşit, renk renk örgütler 200 yıldan beri milletimizin başına bela olmuştur. Devlet PKK belasına 30 yıldır sabrediyor… Asalet ve sadakat abidesi olan Türk milleti de, “devletimiz sabrediyorsa vardır bir bildiği” diyerek bugüne kadar bekledi…



Şimdi başta PKK terör örgütü olmak üzere, Türk milletinin ve devletinin ayağına dolanan bütün hainler ve habisler iyi bilsin ki; devlet babadır, şefkati büyüktür, sabrı engindir, gönlü zengindir… Ama sabır taşı çatladığında ise gazabı fırtınadır, lodostur, hortumdur, siler, süpürür, yok eder… Yok olmak istemeyenler şimdiden tövbe eder, af diler, iman tazeler, devletin şefkatine sığınır, aksi halde “devlet babanın çelik yumruğu ile başı ezilir!”