|
Peygamberler şehridir Urfa!
Tarih ve Kültür şehridir Urfa!
GAP’ın Başkentidir Urfa!
Sekiz bin yıl öncesine kadar çok eski ve tarihi özelliğe sahip olan Urfa!
Hz. Âdem ve Havva’nın bir süreliğine kaldıkları, yaşadıkları Urfa!
‘Tufan’dan sonra Nuh (a.s.) tarafından kurulan 18 şehirden birisi olan Urfa!
İnsanlığın İlk yerleşim merkezi olan Urfa!
Yüzlerce efsane ve hikâye’ye konu olmuş olan Urfa!
Çok eski tarihe sahip olan Urfa’mız için inanın sayfalar dolusu daha çok tanımlarda bulunabiliriz.
Urfa esasında başlı başına ilginç, ilginç olduğu kadar da özel ve güzellikte olan bir şehirdir…
Peki, biz bu kentte yaşayan insanlar olarak Urfa’mızın ne kadar hakkını verebiliyoruz?
Bugün, Urfa bir tarım kentimidir?
Evet!
Bugün Urfa bir tarih kentimidir?
Evet!
Sadece bu iki özelliği bile ele alacak olduğumuz da bu kentin ne kadar hakkını verebiliyoruz?
Kocaman bir Hiç!
Bugün Urfa’nın tarihini anlatamıyor ve özelliklerini Dünyaya yansıtmıyoruz.
Bugün Urfa’nın turistik var olan hiçbir tanıtımını yapamıyoruz.
Ve yine Urfa’nın günümüzde ne toprağından, ne suyundan, ne enerjisinden, ne su ürünlerinden, ne tarihi dokusundan ve de kültürel ve sosyal hiçbir özelliklerinden bile yaralanamıyor, tanıtamıyor, kimseye anlatamıyoruz.
Fıstığımıza Gaziantep sahip çıktı!
İsotumuza Kahramanmaraş sahip çıktı!
Çiğköftemize de Adıyaman sahip çıktı!
Kadayıfımıza Hatay sahip çıktı!
İyi tamam da Allah aşkına Sekiz bin yıllık bir tarih şehri olan Urfa’nın elinde ne kaldı?
Ne mi kaldı?
Kala kala Ciğer kebabı kaldı, o kadar!
Peygamberler, tarih ve kültür şehri olan URFA böylemi olmalı?
Allah aşkına sizlere soruyorum.
Yeniden buluşmak umudu ile…
|