Erdoğmuş-Karadeniz Röportajı

18 Ekim 2016 10:46

URFAPRESS yazarı Necdet Karadeniz-Abdulbaki Erdoğmuş röportajı: 

A)BİR BİLGE İLE ‘TÜRKİYE NASIL YÖNETİLİYOR’ ONU KONUŞTUK!


a)Abd ne yapmak istiyor ?


a.1)Demokrasimiz tehlikede mi ?


a.2)Savaş zenginlerin,terör ise yoksulların mücadelesi midir?


      Bütün bu soruların cevabını bulmak için Ankara’da eski ANAP Genel Başkan Yardımcısı Diyarbakır milletvekili Abdulbaki Erdoğmuş’u ziyaret ettim. Kendisiyle samimi ve bir o kadar ehemmiyetli bir sohbet geçirdik. Hocamın ABD’ye bakış açısı çok ilginçti! Hocam gerçekten bizim bilmediklerimizi saymaya başlayınca bir dönem bilgi küpü sandığım Şanlıurfa belediye başkanlığı yapmış, milletvekilliği yapmış, mitinglere konuşmacı olarak katılmış hatta Türkiye’nin metropol şehirlerinde kasetleri piyasa taksilerinde dinlenen , Mehmet Akif Ersoy’un Safahat kitabını ezberlemiş Necip Fazıl Kısakürek’in şiirleriyle de toplumun gazını almış ‘Sahtekar Müslümanlar’ görev başında oldukları zaman İslam dinine kaç tane Müslüman kazandırdıkları sorusunu da hocamdan öğrendim. Bu soru aynı zamanda 2003 yılında iktidara gelen AK Parti kademelerinde görev almış bütün yetkililere sorulması inancını taşıyorum. 


Necdet KARADENİZ : ABD’nin politikasını bize anlatır mısınız hocam ?


Abdulbaki ERDOĞMUŞ : ABD Ortadoğu da istikrarsızlığı çok önemsiyor. Bu aynı zamanda emperyal çevrelere değil  babası olduğu ‘kapitalizme’ de hizmet ediyor. (Silah vs.) Bu arada bir yıllık yalnız kozmetik gelirinin 40 milyar dolar olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz. ABD kendi istikrarı için dünya da istikrarsızlık yaratıyor. Kendi istikrarı için 3. Dünya ülkelerine istikrarsızlık (siyasi,askeri,ekonomi anlamında) yaratmaya devam ediyor. ABD 2. Dünya Savaşı’ndan sonra 1 numara olmak için değişimler yaptı. Ekonomiyi devlet yerine özel sektörü devletin efendisi yaptı. Dünya’daki şirketleri aracılığıyla. Enerji kaynaklarını barındıran 3. Dünya Ülkelerinden özel şirketler vasıtasıyla bunları aldı. Bugün dünyanın efendisi konumunda olduğu için dünyadan kendisini sorumlu kabul ediyor. Bunun en büyük özelliği bu sorumluluk ahlaki değil çıkara dayalıdır. Dünya egemenliğini başka ülkelerle paylaşmadığı için ha bire dünya da istikrarsızlık yaratıyor. Sonuç itibariyle kontrollü bir istikrarsızlık politikasıyla karşı karşıyayız. Bu çatışmalar,savaşlar küresel güçlerin kontrolü altındadır. 


Necdet KARADENİZ :Türkiye’de demokrasinin tehlikeye düşmesinden zaman zaman endişe duyuyoruz.Bazen şu sebepten,bazen bu sebepten dolayı.


Abdulbaki ERDOĞMUŞ :Burada şunu görmemiz lazım.Demokrasinin garantörleri kimlerdir.Dünya’da demokrasinin garantörleri burjuvazilerdir.Bu aynı zamanda demokrasinin güvencesidir .Bizim coğrafyamızda ve ülkemiz burjuvazi olmadığı için demokrasinin güvenliği yoktur.


Necdet KARADENİZ :Koç,Sabancı gibi gruplar burjuvazi sınıfından sayılmıyor mu?


Abdulbaki ERDOĞMUŞ :Hayır.Bu iki şirketi birleştirseniz bir burjuva etmez.Bu nedenle bu ülkede demokrasi iddiaları doğru değildir.Tekrar ediyorum demokrasinin güvencesi burjuvazidir.O da bizde yok diye sürekli tehdit altındayız.Çok paranın olması da burjuvazi demek değildir.


Necdet KARADENİZ :Türkiye iyi yönetiliyor mu?


Abdulbaki ERDOĞMUŞ:Türkiye’de ülkeyi yönettiğini sananlar bilmediklerini de bilmiyorlar.Türkiye’de iktidar gelmeden önce muhalefet dizayn edildi.Sonra da AKP geldi.Bakın bu gün Lozan’da kazandıklarımızı kaybetme riskimiz var.Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacağız.


Necdet KARADENİZ:Türkiye’de ki mültecilerle ilgili düşüncelerinizi almak istiyorum.


Abdulbaki ERDOĞMUŞ :ABD ve batıya karşı Türkiye’nin elindeki tek ko0z mültecilerdir.Siyasi iktidarın elindeki  bu  silah Avrupa seferine çıkarken bize sunulan ‘’Ensar ve muhacir olarak topluma algı yaratılmaktadır.Dünyada mültecileri doyuran kimse canı istediği zaman da boğduran da onlardır.


Necdet KARADENİZ :Türkiye’nin dış politikasında zaman zaman Ortadoğu’nun liderliğine soyunan söylemler duyuyoruz.  


Abdulbaki ERDOĞMUŞ :Türkiye’de bazı insanlar Araplar’ı tanımadan Arap liderliğine soyundu.Türkiye’de Müslüman olduğunu iddia edenler ne Suriye’yi ne Irak’ı ne de Türkiye’yi tanıyor.Hatta şunu da söylemek de fayda görüyorum:Monşerler diye alay etmek istedikleri  insanlar Türkiye’yi savaşa sokmadı.Çünkü Monşerler Suriye’yi de Irak’ı da iyi tanıyordu.


Necdet KARADENİZ :Türkiye’de siyasetin gerçeçiliği var mı?


Abdulbaki ERDOĞMUŞ :Siyasetin merkezinde gerçek yoktur.Siyaset bir algıdır.Türkiye’de siyaset algı üzerinden yapılıyor.Bugün Türkiye’de tartışmanın merkezinde olması gereken konuların hiçbirinin tartışmanın merkezinde olmadığını görüyoruz.Türkiye’nin gündemi saraydır.15 Temmuz dan sonra TBMM devre dışı bırakılmıştır.


Necdet KARADENİZ :Toplum olarak ne yapacağız sorusunun cevabını arıyoruz.


Abdulbaki ERDOĞMUŞ :Biz sonuçları konuşuyoruz.Nedenleri değil.Oysa Lokman Hekim ne demiş; Hasta olmadan doktara gidin.


Necdet KARADENİZ:Savaş savaş…Sonu nereye gidiyor.


Abdulbaki ERDOĞMUŞ :Savaş zenginlerin,terör ise yoksulların mücadelesidir.Her halükarda sonuç artı olarak onların hanesine yazılır.Toplum konuşana değil yaşayana bakacak.Türkiye’de sokaklar okumuş belalarla doludur.


Necdet KARADENİZ:Hocam bize biraz Diyarbakır’dan bahseder misiniz?


Abdulbaki ERDOĞMUŞ :Diyarbakır Türkiye’nin İstanbul’la birlikte  iki kültür merkezidir.Mekke ve Medine’den sonra Diyarbakır iki peygamberin birçok sahabenin ve şeyhlerin yaşamış olduğu bir şehirdir.Fakat bunlar bilinçli olarak anlatılmamıştır.Diyarbakır terör ile meydana getirilmiştir. Diyarbakır terörürün merkezi olarak gösterilmiştir.Ama bakın Asayiş Bölge Komutanlığı Van’dadır.    Tarihsel olarak Diyarbakır  Beylerbeyi merkezlerinden biridir.Entellektüel bir merkezdir.Ama Diyarbakır’ın bu yönü hiç konuşulmamıştır.


     Bu güzel röportajı ve ülkemiz adına verdiği değerli mücadelesi için Sayın Erdoğmuş’a yürekten teşekkür ederim.Siz pek değerli okuyucularımada keyifli okumalar dilerim.


                                                                                                                                     Saygılarımla...