"Artık Değiştirme Zamanı Geldi"

28 Ağustos 2015 17:27

URFAPRESS yazarı,Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK yazdı..İşte o köşe yazısı... 

ARTIK DİLİMİZİ ve EYLEMLERİMİZİ
DEĞİŞTİRME VAKTİ GELDİ!




Ayrıştırıcı bölücü ve ötekileştirici ifadeleri bıraksak diyorum.


 
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri (Kim ne derse desin)Türk, Kürt bu ülkeyi beraber yönetti.Mecliste ve hükumetlerde her zaman Kürt temsilciler bulundu.Ancak 90 yıldan beri bu güzel ülkenin, hiç de güzel yönetilmediğini hepimiz biliyoruz.


 


Artık Bir Kürt partisi meşru seçimlerle baraj aşarak meclise geldi;Yakında da bu partinin mensupları hükumette yer alacaklar.Ülke bütünlüğünü tehdit eden bu kardeş kavgasının ve ölümlerin bitmesi ve savunulmaması gereklidir.Dağlarımızda eli silahlı eli kanlı katillerin dolaşmasının mantığı ve sebebi kalmamıştır.


 


Aksine bir düşünce,Türkiye'de siyasi yönetiminden memnun olmayan herkesin eline silah alıp dağa çıkması;zaman zaman da şehir eşkıyalığına soyunması manasına gelecektir.Medeni ve münevver bir dünyada ve bu güzel ülkede bunun kabul edilmesi mümkün değildir.

Terör,izinsiz kalkışma gibi güvenliği yok eden her hareket de bu devletin meşru ve dinamik silahlı güçleri tarafından hızla bertaraf edilecektir.Devlet güçlerinin yapacağı her işlem ve eylem bu güne kadar olmadık ölçüde, Millet tarafından desteklenecektir ve meşru kabul edilecektir.


 


Bu noktada kendini siyasetçi kabul eden her insanın artık söylemlerinde ve yorumlarında çok dikkatli olması ve uzun sürecek bir geçiş sürecinin yaşanacağını bilmesi gereklidir.Bu milletin değerleri olan her türlü farklılığı ve her türlü kültürel güzelliği çatışma sebebi değil aksine birleştirici kaynaştırıcı bir özellik kabul ederek savunması gereklidir.

Neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş Diyarbakır'ımızın ''ı İ 'vurgulu şivesini; Elazığ dilini , ''geliyem gidiyem'' diyen Urfa ağzını ve şiirsel kıvamda kullanılan edebi Kürtçe'yi özlüyorum.

Artık seksen milyon insanın ;Asgari ücretin insani bir seviyeye nasıl çıkarılabileceğini,adil ve hızlı bir adalet hizmetine nasıl kavuşacağımızı, şehirlerimizi daha yeşil ve yaşanılabilir bir hale nasıl getirebileceğimizi,üniversitelileşme oranımızı nasıl çağdaş bir seviyeye getireceğimizi ve genel olarak eğitim kalitemizi nasıl yükseltebileceğimizi tartışmamız ve konuşmamız gerekiyor.

Bunu başarmak hiç de zor değildir.Halen Doğu illerimizdeki kanunsuz kalkışma hareketlerinin ve dağlarda eli silahlı kimselerin dolaşmasının bir çıkmaz yol olduğunu ve bu tür eylemleri ''Pirus savaşına'' benzeterek övünme hesapları yapmanın sadece silah ve uyuşturucu tüccarlarına ve Yahudiye hizmet edeceğini bilmemiz gerekiyor.Bu noktada en büyük sorumluluğun tüm siyasetçilere ve özellikle de toplum önderlerine düştüğünün bilinmesi gerekiyor.

Herkesin aklını başına alıp bu ülke için ben de bir çivi çakabilir miyim!? diye çaba içerisine girmesi gereklidir.

Bunun başarmamamız için (yedi düvel ve tüm dünya insanları )el birliği yaparak çaba da gösterse, başarılı olma şansları yoktur.

TÜRK-KÜRT KARDEŞTİR,AYIRMAYA ÇALIŞAN KALLEŞTİR...