Hüseyin Savaş Ve Seçim Süreci

11 Aralık 2013 14:00

URFAPRESS yazarı İmam Hüseyin SAVAŞ yazdı...İşte SAVAŞ'ın düşündüren ve cevap bekleyen sorularla dolu köşe yazısı.... 

Seçim Süreci Başladı

Siyasi görüşümüz ve duruşumuzdan dolayı diğer siyasi partilerin içişlerine karışmayı pek ahlaki bulmadığımdan dolayı, şimdiye kadar bu konuda yazmamak için kendimi çok zorladım. Fakat ne zaman ki, bu aday adaylığı işinin bir hizmet yarışı olmaktan çıkıp reklam ve geleceğe yatırım fırsatçılığı olduğunu gördük, işte o zaman bu konuyu gündemimize almaya karar verdik…

13 İlçe Belediye Başkanlığı için 145 aday adayı iktidar partisine başvurmuş, mübarek sanki işçi bulma kurumudur. Başvuru yapanların içinde gerçekten bu göreve layık olanlar var ise onları tenzih ederim. Fakat Belediye Başkanlığı görevini yapamayacağını bildiği halde hatta ve hatta bu görevin şahsına verilmeyeceğinden son derece emin olduğu halde sırf adının reklamını yapmak için ortaya çıkan isimler olduğunu üzülerek görüyoruz. Sayın siyasetçimiz Karaköprü aday adayı ama Atatürk Bulvarındaki reklam panosuna en afili resmini astırmış veyahut Eyyübiye ilçesi aday adayı ama Bahçelievlerde asılı fotoğrafıyla seçmenlerine gülümsüyor. Bir de ileride talep edeceği iş ve eylemleri için referans olsun diye aday adayı olanlar var… Bütün bu parçaları birleştirip resmin tamamına bakmak istiyoruz, lakin ne mümkün, resim aşırı yağdan dolayı elimizden kayıp gidiyor, vıcık vıcık yağ, bir türlü elimizde tutamıyoruz. Kurulduğu günden buyana aday tespitinde demokrasiye karşı mesafeli duran AKP, kanunen zorunlu olmamasına rağmen her seçim öncesi aday adayları için temayül yoklaması yapıyor. Yoklama sonrasında da oy verenlerin iradesini ayaklar altına alırcasına delegenin teveccüh gösterdiği aday adaylarına kesinlikle şans vermiyor. Bu konuda kendi teşkilatlarından da tepki alınca, şimdi daha demokratik (!) bir yol bulmuşlar, temayül yoklaması yapılıyor, delegeler ve partinin diğer organları oylarını kullanıyor, fakat oy sayımı Urfa’da yapılmıyor ve sonuçlar açıklanmıyor. Sevsinler sizin demokrasi anlayışınızı… Bu kadar demokrasi muz cumhuriyetlerinde bile var !

Gelelim Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı konusuna, her biri kendince bu işi yapabileceğine inanmış olan 9 aday adayı AKP’de boy gösterdi, çalışma yaptı, (var olanlar) projelerini açıkladı, sonrasında Kahramanmaraşlı Valimiz son gün istifa ettirilerek Büyükşehire aday yapıldı. Tabi ki, bu AKP’nin iç meselesidir, kimse bu konuda hariçten gazel okuyamaz dedik ancak, eski valimizin bürokratlıktan, siyasete ilk adım attığı günlerde yaptığı bir açıklama var ki, bu açıklamanın üstüne üstüne gitmek ve hesabını sandıkta sormak her Urfalının görevidir.

Sayın eski valimiz, yeni siyasetçimizin o açıklamasını noktasına, virgülüne dokunmadan aşağıda yayınlıyorum;

Bir süre önce kendisinde Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı olma teklifi de geldiğini belirten Güvenç, “Bakın bir şey daha paylaşıyorum. 6 ay önce İstanbul Kazlıçeşme Mitingi’nde karşılaştığımız değerli bir milletvekilimiz bana, “Maraş Belediye Başkanlığını düşünür müsün?” diye sordu. O anda ilk tepkim, “Benim memleketim ama benim oraya emeğim yok” dedim. O da dedi ki, “O zaman Şanlıurfa daha kolay olur.” Ben de dedim ki, “Evet, benim emek verdiğim, sevdiğim, çok önem verdiğim, kadim, bizi de çok seven, bağrına basan bir kent” diye aramızda diyalog oldu. Şanlıurfalı bazı kardeşlerimiz buna şahittir”

Evet AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Güvenç’in yukarıdaki açıklaması ışığında şimdi bütün Şanlıurfalılara soruyorum;

1 . Sayın Valimiz görevli devlet memuru iken, bir ilin mülki amiri iken AKP’nin İstanbul’da yaptığı mitinge hangi gerekçe ile katılmıştır? Bu miting Şanlıurfa’da yapılmış olsa katılması normaldir fakat İstanbul’daki mitinge katılmasının izahı yoktur.

2 . Kendi şehri olan Kahramanmaraş’ta aday olmayı göze alamayan Sayın Güvenç’in Şanlıurfa’yı bu kadar kolay görmesinin sebebi, hikmeti nedir? Urfamız bu kadar sahipsiz bir şehir midir? Urfa’da bu görevi üstlenebilecek bir babayiğit yok mudur?

3. Görevi, rütbesi, ünvanı ne olursa olsun, bir devlet memurunun yükümlülükleri, sorumlulukları bellidir. Tayin olduğu şehirlerde yapacağı hizmetleri bir yatırım olarak mı görmelidir yoksa sorumluluğunu yerine getirme bilincinin bir gereği olarak mı görmelidir?

Her Urfalı hemşerim bu soruların cevabını verebilecek kudret ve cesarete sahiptir. Zamanı gelince de verecektir.

Bu arada kafama takılan bir başka konu daha var;

Seçim propagandası döneminde devletin, özellikle de kolluk kuvvetlerinin yani polisin, jandarmanın tutumu bütün partilerin başkan adaylarına karşı aynı mı olacak? Bütün adaylara karşı eşit mi davranılacak? Yoksa AKP adayı eski Şanlıurfa Valisi olması münasebetiyle farklı bir muamele mi görecek?

Örneğin; Seçim çalışmaları için esnafa, çarşıya, pazara çıkan adayların araçları yolları kapattığında trafik polislerimiz bütün adaylara aynı mesafede mi olacak?

Veya kırsaldaki köylere gidilirken AKP adayının yanında polis korumaları olacak mı?

Konvoy güzergahlarının belirlenmesinde, miting alanlarının tespitinde, afiş, pankart ve bayrak asılırken yapılacak işlemlerde bütün siyasi partiler ve bağımsız adaylar aynı şekilde mi değerlendirilecek?

Yani kısacası devletin kanunları ve mülki amir vekilinin yetkilerinde herhangi bir tolerans olacak mı?

Bekleyip, hep beraber göreceğiz.

Urfamız için hayırlı bir seçim olması dileklerimle…